38,1406$% 0.05
43,9283€% 0.5
50,6745£% -0.42
4.102,06%0,63
3.349,40%0,67
9.317,24%-0,84
06 Şubat 2025 Perşembe
ABD Başkanı Donald Trump, trans sporcuları kadın spor müsabakalarından men eden başkanlık kararnamesini imzaladı.ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray’da düzenlediği imza töreninde, seçim döneminde sözünü verdiği bir konuda daha adım attı. Trump, imzaladığı başkanlık kararnamesiyle, doğuştan erkek olan trans sporcuların kadın spor müsabakalarına katılmasını yasaklayan düzenlemeyi hayata geçirdi.
“KADIN VE ERKEK DIŞINDA BAŞKA TANIMLAMALARI KABUL ETMİYORUZ”
Törende yaptığı konuşmada Trump, biyolojik olarak “erkek” ve “kadın” olarak iki cins olduğunu, bunun dışındaki tanımlamaları kabul etmediklerini ve trans sporcuların kadın spor müsabakalarında işinin olmadığını söyledi.Trump, “Geçen yıl Paris Olimpiyatlarında bir erkek boksörün, kadın rakibine acımasızca davranması sonucunda onun 46 saniyede yenik sayılmasının ardından onun altın madalyasını çalmasını nasıl unutabilirsiniz? Tüm bunlar bugün sona eriyor, çünkü bu başkanlık kararnamesiyle kadın sporlarına karşı savaş sona erdi.” değerlendirmesini yaptı.Trump’ın imzaladığı kararname, federal fon alan tüm eğitim kurumları için, trans sporcuların kadın spor müsabakalarına katılmalarına izin vermeleri halinde söz konusu fonun kesilmesini zorunlu kılıyor.
Kaynak: AA / Hakan Çopur – Güncel Donald Trump Politika Güncel Spor
Mhp Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dün akşam saatlerinde rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığı iddiası infiale neden olurken bazı basın yayın organlarında çıkan haberlere ilk yanıt Özel Kalem Müdürü Murat Çeliker’den gelmişti.
İLK YALANLAMA ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ’NDEN
Çeliker “Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı, Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli, kontrollü bir şekilde planlanan zaman aralığında bazı tetkikler ve check-up yapılmak üzere, tahlilleri ve sonuçları değerlendirilerek akabinde tekrar mesaisine devam edecektir. Kamuoyunun ve çok değerli camiamızın bilgilerine” ifadelerini kullanmıştı.SEMİH YALÇIN’DAN İDDİALARA TEPKİBahçeli’nin kalp rahatsızlığı gerekçesiyle hastaneye kaldırıldığına dair haberlere bir tepki de MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’dan geldi.Rahatsızlığa dair maksatlı ve kötü niyetli spekülasyonlar üretildiğine değinen Yalçın şu ifadeleri kullandı; “Partimizin bu hafta yapılması beklenen grup toplantısı, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin yakalandığı öksürük rahatsızlığının devam etmesi sebebiyle iptal edilmiştir.
“ÇOK YÖNLÜ TIBBİ TEST VE DEĞERLENDİRMELER SÜRMEKTEDİR”
Hâl böyleyken bazı müzmin çevrelerce Sayın Genel Başkanımızın rahatsızlığına dair kamuoyunda asılsız dedikodular dolaştırılmaya başlanmış, maksatlı ve kötü niyetli spekülasyonlar üretilmeye teşebbüs edilmiştir. Alınan sağlık tedbirleri ve sürdürülen tedaviye rağmen Sayın Genel Başkanımızın öksürüğünün geçmemesi üzerine; hekimlerimiz, daha ileri tetkikler yapılması tavsiyesinde bulunmuşlardır. Söz konusu rahatsızlığın kalıcı tedavisine yönelik çok yönlü tıbbi test ve değerlendirmeler sürmektedir. Sayın Genel Başkanımızın sağlığı yerindedir.”
Erdem Aksoy Haberler.com – Güncel Semih Yalçın Öksürük Güncel MHP
6 Şubat 2023’te saatler 04.17’yi gösterdiğinde Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetinde art arda deprem yaşandı. “Asrın felaketi” olarak nitelendirilen deprem, 11 ili büyük yıkıma uğrattı. Felakette 50 binden fazla canımız hayatını kaybederken on binlerce kişi yaralandı. Depremin “kara” simgelerinden biri olan yaklaşık 7 bin kişinin yaşadığı ve bin 400 kişinin hayatını kaybettiği Ebrar Sitesi’nde görev alan Burdur İtfaiyesi, İtfaiye Müdürlüğü önünde anma töreni gerçekleştirdi. Depremin ilk dakikalarında hazırlıklarını tamamlayarak yardım için yola koyulan itfaiye personelleri saatler 04.17’yi gösterdiğinde siren çalarak 2 dakika saygı duruşunda bulunup hayatını kaybeden depremzedeleri andı.
“ACILARIMIZ İLK GÜNKÜ KADAR TAZE”
Deprem haberini alır almaz ekibi toplayarak 12 saat sonra Kahramanmaraş’ta arama kurtarma çalışmalarına başlayan Burdur İtfaiyesi Müdürü Mehmet Ali Ballak, “Bugün 6 Şubat 2025, Kahramanmaraş depreminin 2. yıl dönümü ama acılarımız ilk günkü kadar taze. Ben önce kaybettiğimiz canlarımıza Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum.” sözleriyle konuşmasında başladı.
“BÖLGEYE GİTTİĞİMİZDE MAHŞER YERİYDİ”
Ballak, “Tam da 2 yıl önce bu saatlerde gece çalan bir acı telefonla uyandım. Belediye başkanımız Ali Orkun Ercengiz Kahramanmaraş bölgesinde büyük bir yıkım olduğunu ama şu an detayların belli olmadığını söyledi. Saat 04.50’de almıştık biz telefonu Başkanımdan. 05.30’da 18 kişilik ekibimle yola çıktık ama hangi alana doğru gittiğimizi bilmiyorduk. Güneydoğu’ya doğru gidiyorduk ama il belli değildi. Mersin ilinde gideceğimiz güzergah belli oldu, Kahramanmaraş’a gittik. Kahramanmaraş’a ilk ulaştığımızda adeta o şehirle beraber biz de yıkılmıştık. Çünkü hiçbirimiz o acı tabloyu gözünde dahi canlandıramamıştı deprem bölgesine gidene kadar. İlk bölgeye gittiğimiz zaman tamamen bir kaos ortamı vardı, mahşer yeriydi. Adres sorabileceğimiz aklı başında bir insan bile yoktu, İl koordinasyon merkezine ulaşmaya çalışıyorken. Ebrar Sitesi’ne yönlendirildik ilk olarak ve o kadar kötü bir durumdaydı ki kazmayı, küreği kapan enkazına koşmaya çalışıyordu. Çünkü herkes kendi yakınının, kendi canının peşindeydi. Yaklaşık 15 gün bölgede kaldık, onlarca insanın hayata bağlı kalmasına vesile olduk. Maalesef altıncı günden sonra artık cenazelere ulaşmaya başlamıştık. Aslında o bölgede biz de yıkılmıştık, biz de moral motivasyon olarak çok kötüydük. Ama bizim ayakta kalmamız gerekiyordu, personelimizi ayakta tutmamız gerekiyordu. Çünkü orada biz de yıkılsaydık tamamen insanların umut bağlayabileceği kimse kalmayacaktı.” dedi.
“KEŞKE EKİP OLARAK DEĞİL ŞEHİR OLARAK DEPREME HAZIR OLSAK”
Depremin ne zaman geleceğinin belli olmadığını ama bizim buna hazır olmamız gerektiğini dile getiren Ballak, “Depremin üzerinden 2 yıl geçti. Biz arama kurtarma ekibi, araç, malzeme, ekipman olarak hazırız. Aslında bu depremin en acı gerçeği. Keşke biz arama kurtarma ekip ve ekipman olarak hazır olmasak da şehrimizi, şehirlerimizi, binalarımızı güvenli hale getirebilsek. Ben ülkemizin tekrar böyle bir acı yaşamamasını diliyorum.” şeklinde konuştu.
“İLK KUMSAL BEBEKLE TANIŞTIK, ENKAZ ALTINDAYDI”
Depremin kahramanlarından biri olan Burdur İtfaiye Çavuşu Ali Eryılmaz, “6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremde ekibimizle birlikte Kahramanmaraş’a hareket ettik. Kahramanmaraş’ta Ebrar Sitesi’nde çalıştık ve Hediye Apartmanı’nda çalıştık. Ebrar Sitesi’nde Kumsal bebekle ve Elif bebekle karşılaştık. Bunlarla birebir konuşma fırsatımız oldu. Bebek oldukları için bunlardan bahsediyorum yoksa kurtardığımız birçok can var. Mesela bir Mustafa amcamız vardı. Dışarıya çıktığında bile elimi hiç bırakmadı, ambulansta bile bırakmak istemedi, zorla ayrıldık onunla. Yanında oğlu vardı fakat ona ulaşamadık yani onu kurtaramadık. İlk vardığımızda Kumsal bebekle tanıştık, enkaz altındaydı. Çok şiddetli bir yağmur yağıyordu ama onu sağ salim çıkardıktan sonra diğer enkazlara gittik. Burdur olarak bizim şehrimizde deprem bölgesinde. Fakat depreme hazırlık olarak hazır olduğumuzu hissetmiyorum ben. Öncesi tedbir, önlem. Tabi vatandaş olarak tedbir aldık mı diye önce kendimize sormak lazım. Ama biz kurtarma ekibi olarak bu depremlere hazırlıklıyız. Burdur Arama Kurtarma ekibi olarak 150 kişilik bir ekibimiz var hazır ve eğitimli. Onların eğitimlerine devam ediyoruz. Allah bir daha afet yaşatmasın.” diye konuştu.
“YOLLARDA ARABALAR BİRBİRİNE GİRMİŞ DURUMDAYDI”
Burdur’da nöbette olduğu gece meydana gelen deprem sonrası direkt ekip ile birlikte Kahramanmaraş’a giden itfaiye eri İsmail Şahin ise, “6 Şubat gecesi biz burada zaten nöbetteydik. Gece deprem haberini alır almaz hızlı bir şekilde hazırlanıp 18 kişilik bir ekiple yola çıktık buradan. Deprem bölgesinin olduğu yerlere yaklaştıkça yollarda arabalar birbirine girmiş durumdaydı. Oraya varmamız çok uzun sürdü. Deprem bölgesine ulaştığımızda da ilk olarak Ebrar Sitesi’ne ulaştık. Ebrar Sitesi’ne ulaştıktan sonra ilk olarak Kumsal bebeği kurtarmak nasip oldu. Sonrasında da Elif isminde bir kızı kurtardık. Ebrar Sitesi’ndeki çalışmalarımızdan sonra diğer enkazlarda çalışmaya devam ettik. Ortalama 10-15 gün civarı orada çalışmalarımız oldu. Deprem bölgesinde her yer çok kötü durumdaydı. Herkes kendi derdine düşmüş, artık belli bir süreden sonra millet canlıları değil de cenazelerini dahi bulabilmek için bir umut içindeydi. Yani artık candan vazgeçmişler yakınlarının cenazelerini alabilmek için yıkıntıların başında almak için bekliyor durumdalardı. Çok kötü bir yıkımdı.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / SERCAN KURBAN – 3.Sayfa Yerel Haberler Doğal Afetler 3-sayfa İtfaiye Deprem Burdur Güncel
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye nüfusu, bir önceki yıla göre 292 bin 567 kişi artarak 85 milyon 664 bin 944 kişi oldu.Erkek nüfus 42 milyon 853 bin 110 kişi olurken, kadın nüfus 42 milyon 811 bin 834 kişi oldu. Diğer bir ifadeyle toplam nüfusun %50,02’sini erkekler, %49,98’ini ise kadınlar oluşturdu.Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, ülkemizde ikamet eden yabancı nüfus(1) bir önceki yıla göre 89 bin 996 kişi azalarak 1 milyon 480 bin 547 kişi oldu. Bu nüfusun %48,3’ünü erkekler, %51,7’sini kadınlar oluşturdu. Yıllık nüfus artış hızı 2023 yılında binde 1,1 iken, 2024 yılında binde 3,4 oldu.Türkiye’de 2023 yılında %93 olan il ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranı, 2024 yılında %93,4 oldu. Diğer yandan belde ve köylerde yaşayanların oranı %7’den %6,6’ya düştü.Nüfusumuzun %67,2’sini yoğun kent olarak sınıflandırılan yerlerde ikamet edenler oluşturduMekânsal Adres Kayıt Sistemi’nin (MAKS) kullanılmaya başlanması ile birlikte fiili kent-kır yapısını daha doğru yansıtan, “yoğun kent, orta yoğun kent ve kır”(2) ayrımında oluşturulan yeni bir sınıflama yapılmıştır.Bu sınıflamaya göre, Türkiye nüfusunun %67,2’sinin yoğun kent, %15,5’inin orta yoğun kent ve %17,2’sinin ise kır olarak sınıflandırılan yerleşim yerlerinde yaşadığı görüldü.Ülkemizde 2023 yılında bir önceki yıla göre 10 ilin nüfusunda azalma görülürken, 2024 yılında 40 ilin nüfusunun azaldığı görüldü.İstanbul’un nüfusu, bir önceki yıla göre 45 bin 678 kişi artarak 15 milyon 701 bin 602 kişi oldu. Türkiye nüfusunun %18,3’ünün ikamet ettiği İstanbul’u, 5 milyon 864 bin 49 kişi ile Ankara, 4 milyon 493 bin 242 kişi ile İzmir, 3 milyon 238 bin 618 kişi ile Bursa ve 2 milyon 722 bin 103 kişi ile Antalya izledi.Bayburt, 83 bin 676 kişi ile en az nüfusa sahip olan il oldu. Bayburt’u, 86 bin 612 kişi ile Tunceli, 91 bin 354 kişi ile Ardahan, 142 bin 617 kişi ile Gümüşhane ve 156 bin 739 kişi ile Kilis takip etti.Nüfus piramitleri, nüfusun yaş ve cinsiyet yapısında meydana gelen değişimi gösteren grafikler olarak tanımlanmaktadır. Türkiye’nin 2007 ve 2024 yılı nüfus piramitleri karşılaştırıldığında, doğurganlık ve ölümlülük hızlarındaki azalmaya bağlı olarak, yaşlı nüfusun arttığı ve ortanca yaşın yükseldiği görülmektedir.Ortanca yaş, yeni doğan bebekten en yaşlıya kadar nüfusu oluşturan kişilerin yaşları küçükten büyüğe doğru sıralandığında ortada kalan kişinin yaşıdır. Ortanca yaş aynı zamanda nüfusun yaş yapısının yorumlanmasında kullanılan önemli göstergelerden biridir.Türkiye’de 2023 yılında 34 olan ortanca yaş, 2024 yılında 34,4’e yükseldi. Cinsiyete göre incelendiğinde, ortanca yaşın erkeklerde 33,2’den 33,7’ye, kadınlarda ise 34,7’den 35,2’ye yükseldiği görüldü.Ortanca yaşın illere göre dağılımına bakıldığında, Sinop’un 43,4 ile en yüksek ortanca yaş değerine sahip il olduğu görüldü. Sinop’u, 42,9 ile Giresun ve Kastamonu izledi. Diğer yandan 21,4 ile Şanlıurfa en düşük ortanca yaşa sahip il oldu. Şanlıurfa’yı, 23 ile Şırnak ve 24,5 ile Ağrı ve Siirt takip etti.Ortanca yaşın illere ve cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde, erkeklerde 42,5 ile Sinop en yüksek ortanca yaşa sahip olan il olurken, 21 ile Şanlıurfa en düşük ortanca yaşa sahip olan il oldu. Kadınlarda 44,3 ile Sinop yine en yüksek ortanca yaş değerine sahip olan il olurken, Şanlıurfa 21,9 ile en düşük ortanca yaş değerine sahip olan il oldu.Ülkemizde 2009 ve 2024 yılı cinsiyete göre medeni durumun dağılımı incelendiğinde, erkeklerde hiç evlenmeyenlerin oranının kadınlara göre daha yüksek olduğu, kadınlarda ise eşi ölenlerin ve boşananların oranının erkeklerden daha fazla olduğu görüldü. Diğer yandan büyük çoğunluğu oluşturan evlilerin oranının 2009 ve 2024 yılında her iki cinsiyette de birbirine yakın oranlarda olduğu görüldü.Çalışma çağı olarak tanımlanan 15-64 yaş grubundaki nüfusun oranı, 2007 yılında %66,5 iken 2024 yılında %68,4 oldu. Diğer yandan çocuk yaş grubu olarak tanımlanan 0-14 yaş grubundaki nüfusun oranı %26,4’ten %20,9’a gerilerken, 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun oranı ise %7,1’den %10,6’ya yükseldi.Çalışma çağındaki birey başına düşen çocuk ve yaşlı birey sayısını gösteren toplam yaş bağımlılık oranı, 2023 yılında %46,3 iken 2024 yılında %46,1’e düştü. Çalışma çağındaki birey başına düşen çocuk sayısını ifade eden çocuk bağımlılık oranı, %31,4’ten, %30,6’ya gerilerken, çalışma çağındaki birey başına düşen yaşlı birey sayısını ölçen yaşlı bağımlılık oranı ise %15’ten %15,5’e yükseldi. Diğer bir ifadeyle, Türkiye’de 2024 yılında, çalışma çağındaki her 100 kişi, 30,6 çocuğa ve 15,5 yaşlıya bakmaktadır.Nüfus yoğunluğu olarak tanımlanan “bir kilometrekareye düşen kişi sayısı”, Türkiye genelinde 111 kişi oldu. İstanbul, kilometrekareye düşen 2 bin 934 kişi ile nüfus yoğunluğu en yüksek olan ilimiz oldu. İstanbul’u 623 kişi ile Kocaeli ve 390 kişi ile en küçük yüz ölçümüne sahip il olan Yalova izledi.Nüfus yoğunluğu en az olan il ise bir önceki yılda olduğu gibi, kilometrekareye düşen 11 kişi ile Tunceli oldu. Tunceli’yi, 19 kişi ile Ardahan ve 21 kişi ile Erzincan ve Gümüşhane izledi. Diğer yandan yüz ölçümü büyüklüğünde ilk sırada yer alan Konya’nın nüfus yoğunluğu ise 59 olarak gerçekleşti.
Erdem Aksoy Haberler.com – Güncel Türkiye Güncel
CHP’nin cumhurbaşkanı adayını seçimle belirleme kararı almasına ismi adaylar arasında geçen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tan “Seçim tarihi belli değilken neyi tartışacağız” itirazı gelmişti. Yavaş’ın bu itirazı adı Cumhurbaşkanlığı adaylığı için geçen bir başka isim olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na soruldu. Mansur Yavaş, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayını belirleme kararıyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yavaş, “Seçim tarihi belli değilken neyi tartışacağız. O zamana kadar Türkiye’de şartlar, her şey değişir. Öncelik olarak ekonomik sıkıntı varken, toplumun bununla uğraşmaması kanaatindeyim. Derin yoksulluğa yoğunlaşmalıyız.” şeklinde konuştu.
“GÜN OLA HARMAN OLA”
Yavaş bir gazetecinin, “Ön seçim olursa aday olmayacağınız anlama gelir mi?” sorusuna, “Öyle bir şey olur mu? Ben sadece adaylığı erken buluyorum. Gün ola harman ola. O güne kadar kim kalacak… Önce bir seçim tarihi belli olsun.” yanıtını verdi.Yavaş’ın bu sözlerine Ekrem İmamoğlu’nun ne diyeceği merak ediliyordu. İmamoğlu, “Açıkçası şu anda partimizin ortaya koymuş olduğu eğilim tarihidir. Bu bir demokratik devrimdir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sürecinde ilk kez halk kendi partisinin adayını sandığa giderek seçme eğilimini ortaya koyma gayreti içerisindedir. Bu konuda kararlar alınma çalışmaları içerisindedir. Bu demokratik devrimi yürekten destekliyorum, gönülden destekliyorum.” dedi.”BUNLAR PARTİ İÇİ MESELELERDİR”Yavaş’ın bakış açısının farklı olabileceğin ifade eden İmamoğlu, “Değerli Başkanımız Mansur Yavaş başkanımızın bakışı ya da görüşü farklı olabilir ama yine de biz konuşuruz. Bunlar parti içi meselelerdir. En doğruyu buluruz, en doğru yolu buluruz. Bütün ellerimizin birlikte havaya kalktığı bir süreci birlikte tarifleriz. Tariflemek zorundayız. Ben o, bu, şu meselesinin çok ötesine bu işi koyup dediğim gibi artık milletimizin önümüzdeki 20-25 yılı umutla görmesi gerektiği bir başlangıcın arifesindeyiz.” şeklinde konuştu.”O MANADA BULUŞUR FİKİRLERİMİZİ BİRLEŞTİRİRİZ”İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:Aksi takdirde milletimizin umutsuzluğu sadece ekonomik kayıplara değil bu ülkenin insan kaynağının kaybedilmesine ve geleceğin kaybedilmesine, fırsatların kaçırılmasına, dünyada, dünya değişirken treni kaçıran bir ülke olmanın hepimizi çok büyük bir umutsuzluğa düşüreceğini bilen birisi olarak hepimizin ellerinin birlikte ayağa kalktığı bir ortamı hayal ediyorum. Konumlanmanın ötesinde bir durum bu. O manada buluşuruz, birleşiriz, fikirlerimizi birleştiririz, çok güçlü bir şekilde iktidara yürürüz endişeniz olmasın.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçim hakkında, “Muhalefetin sakat gündemleri önemli değil” sözlerine de yanıt veren İmamoğlu, “Bizim gündemimiz milletin gündemi. Açıkçası milletin ekonomiyle olan büyük sınavı, hem emeklilerin durumu, hem asgari ücretlinin durumu.” değerlendirmesini yaptı.
“EKONOMİDEN BAHSETSEK YARIM SAATTE LİSTE YAPARIZ”
İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:Bu ülkenin birçok sorunu var. Yani sadece ekonomiden bahsedersek bile yarım saat liste yaparız. Yerel yönetimlerin sorununu konuşsak sayfalar dolar. Aynı şekilde eğitimden mi başlasak? İşte büyük bir haksızlık ve hukuksuzluğun mağduru haline geldiğimiz yargıdan mı? Adalet sisteminden mi bahsetsek? Ya da yargının siyasallaştırılmasıyla ilgili siyasetin ortaya koyduğu, bugünkü iktidarın ortaya koyduğu düzeni mi bahsetsek? Yargısı süreci devam eden dosyalarda gizlilik kararı varken “Turpun büyüğü heybede” diyerek bir dosyanın içeriğini bildiğini, hatta sonucunu bildiğini ima eden Cumhurbaşkanının sözlerinden mi bahsetsek?”DÜŞMEYEN ENFLASYONDAN MI BAHSETSEK”Düşürülemeyen enflasyondan mı bahsetsek? Bizim bütün bu konular milletin gündemi. Hiçbiri suni değil, hepsi gerçek. Ama şöyle bir şey ifade edebilirim, onların gerçekleri kendi yaşam alanlarında.
“MİLLETLE BAĞLARI KALMADI. PAZARA İNEMİYORLAR”
Milletin gündemini suni olarak görebilirler. Çünkü milletin gerçek gündemiyle bağ kuracak hiçbir ilişkileri kalmadı. Bütün bu feryatları, insanın şikayetlerini duymaya asla bir fırsatları yok. Çünkü pazara inemiyorlar, sokağa çıkamıyorlar. Ben bugün gene pazar gezeceğim. İki gün önce gezdim, dört gün önce gezdim. İnsanlarımızı orada dinliyorum. Bir tek görüntüleri var mı? Çıkın bakın. Burada medya mensuplarısınız. Arşivlerinizi dökün, ajansları bir tarayın bakalım. Bugünün iktidarının, bu milletin en büyük sınav verdiği pazarlarda bir görüntüsü, bir videosu, bir fotoğrafı var mı? Adına belediye başkanı diyebilirsiniz, milletvekili diyebilirsiniz, başka makamları da sıralayabilirsiniz. O bakımdan bizim konumuz milletimizin ihtiyaçlarıdır. Bugün ben demiyorum, “Yeter artık!” bağrışlarını, çağrışlarını milletimizle buluştuğumuz her yerde milletimiz söylüyor. Açıkçası erken seçimi talep eden de milletimiz. Bu iktidarın çözüm olamayacağını da anlatıyorlar. Biz de bunu dile getiriyoruz, şikayetlerimizi dile getiriyoruz. Bu manada erken seçim milletin talebidir. Millet de büyüktür. Bu manada biz bu sözün takipçisi olacağız. Talebimizi yenilemeye, yinelemeye devam edeceğiz.
Abdullah Karlıdağ Haberler.com – Güncel Ekrem İmamoğlu Mansur Yavaş Politika Güncel